İstanbul Küçükçekmece Ayazma Köyü’nde 3 yıldır çadırlarda yaşamını sürdüren 18 aile 13 Kasım sabahı yıkıma uyandı. Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında üçüncü kez evleri yıkılan Ayazmalılar Pazar günü bir basın açıklaması yaptılar. Geçen yıl gerçekleşen yıkımdan sonra ev sahiplerine TOKİ’nin Bezirganbahçe’deki konutlarından evleri verilmiş ancak kiracılar baraka ve çadırlarda yaşamaya başlamıştı. Geçtiğimiz hafta çadırları da yıkılan Ayazmalılar barınma haklarından yoksun bırakıldılar.

Ayazma’da yaşayan yaklaşık 100 kişi barınma hakkı mücadelelerine devam ediyor ve destek bekliyor. Küçükçekmece İnisiyatifi adına 16 Kasım Pazar günü Adnan Çakır’ın yaptığı basın açıklamasında Ayazma halkının yıkımın durdurulması talebini Kaymakam’a ilettiklerini ancak olumlu bir sonuç alamadıklarını belirtti. Yıkım sonrası Belediye Başkanı’yla yaptıkları görüşmelerin olumlu sonuçlandığını, kendilerine bir yıl boyunca ayda 400 YTL kira yardımı ve yakın çevrede inşaatı tamamlanan sosyal konutlardan ev satın almalarının sağlanacağı sözünü aldıklarını ifade eden Çakar, tüm sivil toplum kuruluşlarını evsiz kalan ayazmalılara destek olmaya çağırdı. Ayazma’da yıkıntılar arasında yaşamlarını sürdürmeye çalışan, çoğu okul çağında çocuk 100 kişi Belediye Başkanı’nın verdiği sözü teyit etmesini, kiralık ev bakmaya başlayan ailelerin barınma sorunlarının bir an önce çözümlenmesini beklediklerini belirtti.

Ayazma halkı adına konuşan Barış Turan da çocukların evsiz kaldıkları için okula gidemediklerini, eğitim haklarının elinden alındığını söyledi. Sadece Ayazma için değil, tüm kentsel dönüşüm mağdurları için barınma, eğitim, sosyal konut ve yaşam haklarının gaspının acilen durdurulması gerektiğini, bu konuda tüm sivil toplum kuruluşlarını dayanışmaya, tüm yetkilileri de göreve çağırdıklarını belirten Turan bir daha yıkım yaşamak istemediklerini ifade etti.

Basın açıklamasının ardından kentsel dönüşüm mağduru Başıbüyük Mahallesi’nin direniş öyküsünü anlatan ve İMECE Toplumun Şehircilik Hareketi tarafından çekilen Göç belgeselinin Mimarlar Odası II. Kent ve Mimarlık Filmleri Festivali ulusal film yarışmasından aldığı birincilik ödülüyle satın alınan çadır, Başıbüyük halkının armağanı olarak İMECE tarafından kuruldu. Toplu mutfak ve çocukların derslik olarak kullanacağı dayanışma çadırı Ayazma’dan sonra kentsel dönüşüm mağduru mahallere de taşınacak.

Kaynak: sendika.org

Bildiğiniz gibi yaklaşık üç haftadır sizlerden, İkitelli-Ayazma Mevkiinde barakalarda yaşamlarını sürdüren ailelerin barınma sorunlarının çözümü için imza toplamaktayız. Perşembe günü yaşanan gelişmeler sonucunda aşağıdaki açıklamayı yapmak İnisiyatifimiz açısından zorunlu hale gelmiştir. (daha…)

Ayazma’da uygulanan Kentsel Dönüşüm projesi nedeniyle çadırlarda yaşamaya mahkum edilmiş ailelere destek olmak için bir imza da siz atın.

İmza atmak için tıklayın

Sevgili komşularımız,

Bugün Küçükçekmece İlçemizde kentsel dönüşümümün yanlış uygulanmasının sonuçları ve mağduriyeti ile Ayazmalılar karşılaşmıştır. Ayazma, kamuoyundan en az tepki alacak yer olarak seçilmiş ve bu proje uygulamaya geçirilmiştir. Oysa ilçemizde bu proje Ayazma ile sınırlı değildir. Kısa süre önce gündeme getirilen, infiale neden olan, mahallelerimizi yok sayarken benzer uygulamalar öneren, imar planları henüz aklımızda. Sırada, hakkında yarışmalar yapılan İç-Dış Kumsal Bölgesi, devamında da Kanarya’dan Beşyol’a, Şahintepesi’nden İkitelli’ye, havaalanı bölgesinden Halkalı Caddesi’ne kadar Küçükçekmece’nin tüm kıymetli bölgeleri vardır. Mevcut haliyle “kentsel dönüşüm” uygulamaları, konu edindiği mahallelerde yaşayanların değil, o mahallelerden rant bekleyenlerin çıkarlarını gözetir haldedir. Üstelik söz konusu (dönüşüm projeleri, mahallelerde yaşayanlara sorulmadan, mahalleli yok sayılarak gündeme gelmekte ve uygulanmaktadır.

Kabul etmek gerekir ki kentlerimizde deprem güvenliğine, insanca yaşama koşullarının eksikliğine, ortak kullanım alanlarının azlığına dair bir dizi sorun bulunmaktadır. Ancak bu sorunların oluşmasının sorumlusu 50 yıldır kentlerimizde zor koşullarda yaşayanlar değil, kentlerimizi yönetenlerdir. Şimdi çeşitli kent parçaları arsa ve arazi spekülatörlerinin iştahını kabartmaktadır. Kent yöneticileri ise varoluş amaçları kamu yararını sağlamak ve kollamak olduğu halde genel olarak bu spekülatörlerin çıkarlarına uygun davranmayı tercih etmektedirler.

Kentlerimizin sorunlarına içinde yaşayanların hayatını kolaylaştıracak, onları yerlerinden yurtlarından etmeden, 20-30 yıllık hayatlarını bir kalemde silip atmadan, komşularından ayırmadan da çözüm üretmek mümkündür. Bunun için kamu idaresinin, sorunları yaşayanların çıkarlarını gözeterek ve bilinçli katılımını sağlayarak çözme iradesini göstermesi yeterlidir.

Bu vesileyle kamu yöneticilerini bir kere daha uygulayacakları projelerde kamu yararını gözetmeleri, uygulanacak projelerde etkilenecek insanların haklarına saygı duymaları ve uygulama sürecinin katılımcı ve şeffaf olması konusunda uyarıyoruz. Siz değerli komşularımızı da birlikte davranmaya, kentimize, mahallelerimize ve komşularımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz.

NEDEN İMZA TOPLUYORUZ?

Küçükçekmece İlçemiz Ziya Gökalp Mahallesi Ayazma Mevkii’nde kentsel dönüşüm projesi uygulanmış ve bölgede yaşayanların büyük çoğunluğu İstasyon Mahallesi Bezirganbahçe Mevkii’ndeki konutlara yerleştirilmiştir. Ayazma’da kentsel dönüşüm uygulanırken, belediye ve diğer kamu kurumları bölgede yaşayan vatandaşlara projenin başlangıç aşamasında verdiği sözleri tutmamışlardır. Bezirganbahçe’de yapılan konutlarda hak sahipliğini keyfi yöntemlerle tespit etmişler, vatandaşlar arasında eşit uygulama yapmamışlardır. Süreç içerisinde bölgede yaşayan bir kısım kiracının bölgeden ayrıldığını ancak yoksul durumdaki 18 ailenin de aynı mevkiide yaklaşık 2 yıldır barakalarda yaşadıklarını gözlemlemiş bulunuyoruz.

Dilekçelerimizde yer alan taleplerimiz doğrultusunda, Küçükçekmece Belediyemizinin elindeki yetkileri ve olanakları 18 ailenin sağlıklı barınmasını temin etmeye yönelik olarak kullanmasını talep etmekte; bu taleplerimize destek amacıyla da bu imza kampanyası düzenlenmekteyiz. Bu konuda geçtiğimiz aylarda gerek Küçükçekmece Belediyesi gerekse de Kaymakamlık ve TOKİ nezdinde yaptığımız girişimler duyarsızlıkla karşılanmıştır. Bu aileler, bir kışı daha barakalarda yaşamaya mahkum edilmişlerdir.

Bu durumun takipçisi olacağını daha önce beyan etmiş olan inisiyatifimiz açısından, daha önce yalnızca ilçemizde faaliyet gösteren dernekler ve siyasi partilerle düzenlenen imza kampanyasını tüm Küçükçekmecelilere dönük olarak düzenlemek elzem olmuştur. Daha öncesinde 33 tane kurumun imzaladığı dilekçelerimizi yok sayan yöneticilerin doğrudan vatandaştan gelecek bu dilekçeleri dikkate alacaklarını umuyoruz. Kentsel dönüşüm karşısında kendi hakkımızı korurken dilekçelerimiz kabul edilmediği takdirde Ayazmalı komşularımızın mağduriyetinin giderilmesinin takipçisi olmayı da sürdüreceğiz.